11 Ağustos 2015 Salı

Kız Kulesi; Rüya Gibi Geçti.......





Düğün kıyafetiyle saat 19.00'da Kabataş'ta arabadan inip tekneye kadar yürüyüşüm zaten Yeşilçam filmlerinden bir sahne gibiydi......
Tekneden İstanbul'un ve boğazın ihtişamlı güzelliği, manzara göz kamaştırıcı.......
Cennet gibi muhteşem.....




Çocukluğunu ve erken gençliğini deniz kenarında yaşamış, üstelik yengeç burcu olan ben ömrümün çoğunu Ankara bozkırında geçirmek zorunda kaldım ve halen de Ankara'dayım.....
Ankara'da üç beş tane yeni dikilmiş cılız ağaç, beş on tane çiçek fidesi ekilince "manzara" oluyor ve oraya bakan ev, işyeri kıymetleniyor.....
Karşılaştırmak zaten yanlış.....
İstanbul'un güzelliğiyle, tarihiyle, coğrafi konumuyla yarışacak, boy ölçüşecek dünyada başka bir şehir yok.....



 
Kız Kulesine vardığımızda tamamen kendimden geçiyorum, rüyadayım galiba hissi....
Çünkü gerçek olamayacak kadar güzel, etkileyici hatta çarpıcı bir ambians....

Aşkımla el ele kulenin merdivenlerini tırmanıyoruz, her katın duvarlarına başka bir aşk efsanesi resmedilmiş, mutlu kahraman Battalgazi en üst kata yerini almış......
El salladım yüzyıllar öncesine......





Düğünün, gecenin ve hilal ayın güzelliği, yemeklerin lezzeti, müziğin insanları birleştiren etkisi…. 
Dünyada eşi benzeri olmayan Boğaz'ın ve Kız Kulesi’nin güzelliği karşısında bencileyin bir garip ne yapar, büyülenir, mutluluktan havalara uçar böyle......
Allahım bunlar gerçek mi, binlerce teşekkür ederim der içinden......





Ve bu güzelliği yaşamasının "esbab-ı mucipleri" G ile M'ya ömür boyu mutluluklar diler......





2 yorum:

  1. Güzel geçtiği cümlelerindeki sıcaklıktan hissediliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten çok güzeldi.....
      Mutlaka ikindi sonrası gidip manzarayı doya doya seyretmenizi ve akşam yemeği yemenizi tavsiye ediyorum.....

      Sil

.