Annenizin, babanızın ve sizi seven insanların
bakışlarından size duyulan sevgiyi, hayranlığı, kaygıyı, gururu hissettiğiniz
gibi; sizi çekemeyen birisinin bakışlarından da kıskançlığı, küçümsemeyi,
korkuyu, nefreti, düşmanlığı hemen hissetmez misiniz?
Altıncı his mi desem gönül gözü mü desem her neyse
bende o his çocukluğumdan beri çok güçlüdür, yani tipik bir yengeç burcu
özelliği….
İletişim içinde olduğum kişinin sözleri kadar
bakışlarından, duruşundan yorum yaparım her daim. Gözler kalbin aynasıdır çünkü,
beden dili de aynanın çerçevesi…..
Hemen hissederim karşımdaki insan bana ne kadar
değer veriyor, benim ona verdiğim değer kadar mı, daha az ya da daha çok mu,
anında ölçer biçer tartarım…..
Gençken bu farkındalığımı, alınganlık zanneder,
yaşadığım olumsuz bir iletişimde “hata bendedir” diye düşünür kendimi
geliştirmeye çalışırdım. Karşımdakinin gözüne girmek, değer vermesini sağlamak
için çırpınır dururdum….
Oysa hiçte öyle değilmiş, insanlar karşısındakine verdiği
değere, sevgiye, ilgiye, bazen beklentisine göre davranırmış…….
Bir anım geldi aklıma, sanki dün gibi taze!!!!!!
Yıllar yıllar önceydi, mutlu, sevgi dolu, güler yüzlü ve şirin bir çocuktum. Gerçek
söylüyorum, “kendim” diye taraf tutmuyorum vallahi…..
Evde anneme yardım eder, kardeşlerime ablalık
yapardım hiç gocunmadan hatta yararlı olmaktan dolayı keyif bile alırdım bazen.
Büyüklerime çok saygılıydım, misafir gelince işe yarama ve büyüklere yaranma/göze girme coşkusuyla koşturur dururdum. Annemin küçük kardeşi “dayımı ve eşini” çok severdim, onlarla vakit geçirmekten çok mutlu olurdum….
Büyüklerime çok saygılıydım, misafir gelince işe yarama ve büyüklere yaranma/göze girme coşkusuyla koşturur dururdum. Annemin küçük kardeşi “dayımı ve eşini” çok severdim, onlarla vakit geçirmekten çok mutlu olurdum….
Lakin dayımın genetik özelliği miydi neydi
bilemiyorum, hiçbir şeyi ama hiçbir şeyi beğenmezdi ve sürekli beni eleştirirdi.
Ergenlik yaşımda bile bana tokat attığını şu an dehşetle hatırlıyorum. Bütün
bunlara rağmen onu olduğu gibi kabul etmiştim. Genetik özellikleri gereği herkese
böyledir diye hoş görürdüm üstelik….
Gel zaman git zaman ben tıp fakültesinde okumaya
başladım. Bir yaz tatilinde yine mutlu bir şekilde onları ziyaret gittiğimizde,
eşinin Adapazarı'nda yaşayan ablasının kızı sümüklü Serpoş'la bir iltifat bir espri sohbet ettiğini görünce
beynimden vurulmuşa döndüm. Uğradığım hayal kırıklığını anlatmam mümkün değil, “vay
be” dedim içimden, “beni sürekli iğneli sözlerle eleştiren, takdir ve iltifattan habersiz
olduğunu sandığım, ö… dayım böyle zarif cümleler kurabiliyormuş, ancak insan ayırımı yapıyormuş meğer”.
O yaşımda
oldukça cesur bir karar verdim, ağzıyla kuş tutsa benim için
bitmişti artık, o gün ondan ve
ailesinden vazgeçtim…..
Beni değersiz hissettiren
herkesten ve her şeyden vazgeçmek için miladım oldu o gün….
Bir zamanlar benim için önemli olan
insanlara dair hiçbir şey hissetmediğim gibi yaptıkları hiçbir şeyin de
umurumda olmadığını fark edip yürüyüp gitmeyi o gün öğrendim.....
Kimseye
kendimi sevdirmek zorunda olmadığımı ya da bunun zorla olmayacağını anladım. İçimdeki
sevgi böcüğünün etkisiyle karşımdaki insanlara bir müddet/zaman/süre tanısam
bile, asla bekleme yapmamayı, vakit
kaybetmemeyi öğrendim…..
Hayatım boyunca
sevmediğim, inanmadığım hiçbir şeyi yapmadığım gibi güven duygumu sarsan ve
bana itibar etmeyen hiç kimseyle yola devam etmedim. Ben bir sürü çaba harcarken benim için çaba harcamayan karşılıksız kalmış bir dostluğu,
arkadaşlığı sürdürmedim hiç, kendime saygı duymamı etkileyecek gidişe dur dedim çoğu zaman ve hiç beklenmeyen bir
anda bıraktım ipin ucunu…..
Kim olurlarsa olsunlar, beni değersiz hissettiren
herkesten vazgeçtim.
Evet sadece ve sadece vazgeçtim…….
Profesyonel iş yaşamımda her aşamada, farklı
dozlarda olumsuz birçok duygu ve davranışa maruz kaldım. Tahammül, sabır,
katlanma, mücadele gibi çeşitli baş etme ve savunma mekanizmalarımın yanı sıra sadece
iletişimden vazgeçerek huzurlu olmayı öğrendim…..
Vazgeçmek, bana özgürlük getirdi, hüzünlü
olsa da duygu ve düşüncelerime berrak bir netlik kazandırdı, kendime olan saygımı
artırdı her zaman....
Ne derler, beni
yıkmayan şey güçlendirir (what doesn’t
kill you makes you stronger) misali…..
Ancaaaaak ben de robot gibi mekanik bir insan değilim hiç şüphesiz, ömrü hayatımda yıkamayan ama hasar bırakan dostlarım olmuştur mutlaka …..
Şu da bir gerçek ki; değerimi bilen, sıkıntılı anlarımı
olduğu kadar “mutluluklarımı
da kıskanmadan sevinerek paylaşabilen”, itibar, takdir, iltifat konusunda cimri davranmayan, dostluğumu
sürdürebilmek için emek harcayan, özen gösteren, beni hayatının merkezine veya
merkezine yakın bir yere koyan insanları başımın tacı yaptım ve yapacağım her
zaman…..
Aslında
bugünkü Ben’in gelişmesinde katkısı olduğu için dayıma bir teşekkür borçlu
olabilir miyim?????
BU konuda benzer duygulara sahibiz. Kan bağı ne kadar yakın olursa olsun gözünün yaşına bakmadım ve bakmam da... Kararlarım cidden bana iyi geliyor. Seçtiğim ve hayatıma kabul ettiğim insanlarla daha iyi, özgür ve mutlu hissediyorum.
YanıtlaSilSevgiler,
okuyunca ben de dehşete düştüm. bir dayının yiğenine tokat atması yenilir yutulur bir şey değil gerçekten. aslında o zaman çizmeliymişsin üstünü. insan bazen bazı şeyleri kaldıramıyor gerçekten. hakkında hayırlısı olsun. dediğin gibi her işte bir hayır vardır, artık insanlara değer verirken daha dikkatli olmana sebep olmuştur bu durum :)
YanıtlaSilTebrik ederim en doğru kararı vermissin. Bende senin gibiyim. Hareket tavırları ayna gibi yansıtırım. Ve bana iyi davranmıyorsa bende davranmam. Değer vermiyorsa vermem. Herkes hakettigi yerde olmalı değil mi ? Bu ailen bile olsa neredeysen oraya koyacaksın. Beni mutsuz edenleri hayatimdan cikarinca daha mutlu oldum. Tipki senin gibi. Hep mutlu ol insallah 💕💕😘😘
YanıtlaSil"Hey! Ben kimseden vazgeçmem, vazgeçemem" diyor ve sizi bir şarkı sözlerine davet ediyorum:)
YanıtlaSilBazen daha fazladır her şey
Bir eşikten atlar insan
Yüzüne bakmak istemez yaşamın
O kadar azalmıştır ki anlam
O zaman git hemen radyoyu aç bir şarkı tut
Ya da bir kitap oku mutlaka, iyi geliyor
Ya da balkona çık bağır bağırabildiğin kadar
Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor
Ama fazla da üzülme hayat bitiyor bir gün
Öyle de böyle de ayrılıktan kaçılmıyor
Hem çok zor hem de çok kısa bir macera, ömür
Ömür imtihanla geçiyor
Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem, gitmem
Unutmam acı tatlı ne varsa hazinemdir
Acının insana kattığı değeri bilirim, küsemem
Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir...
Bir şiirden, bir sözden
Bir melodiden, bir filmden
Geçirip güzelleştirmeden can dayanmıyor
Yıldızların o ışıklı fırçası azıcık değmeden
Bu şahane hüzün tablosu tamamlanmıyor
Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem, gitmem
Unutmam acı tatlı ne varsa hazinemdir
Acının insana kattığı değeri bilirim, küsemem
Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir.
Gizli Not- şimdi sizler vazgeçiyorsunuz ya icabında.. korktum ben biliyor musunuz? ya benden de vazgeçerseniz... insanlık hali... olmaz olmaz demeyin... olur ya:))
Akşam yemeğine geç ya da erken gelmemle içten ilgilenen bir kadın uğruna, bütün dehamı ve tüm eserlerimi feda etmeye hazırım.
YanıtlaSilIvan Sergeyevic Turgenyev
Bazen küçük bir bakış insana dünyaları verir. Bazen küçük bir bakış insanı cehennemin derinliklerine yollar.
Jean Jacques Rousseau
Sevgili arkadaşlar,
YanıtlaSiluzun süredir benim bloğumun yorumlar bölümünde sorun var, nasıl bozuldu bilmiyorum. Sizlerden yorum yazamadığınıza dair geri bildirim alınca sağ olsunlar Hayal Kahvem ve Momentos yardım ettiler ama sorun bir türlü düzelmiyor. Hepinize tek tek geri dönüş yapıp cevap vermek istiyorum ama yorum kutusu açılmıyor....
Help, help, help, help.......
Galiba renklerle ilgili sorun. Yazının rengi fon rengiyle aynı olabilir mi? O yüzden görünmüyordur.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Gerçekten sorun yazının rengiyle fon renginin aynı olmasıymış. Hangi ara renkleri değiştirmişim hatırlamıyorum.
SilŞablonu değiştirdiyseniz renklerde değişiyor. O yüzden ben de kolay kolay şablon değiştirmiyorum. Tek tek uğraşmak zor geldiği için.
SilVazgeçmek kişinin bendeki derinliğine bağlıdır.Yanlış bir durumda yüzeyel olanları hayatımdan çıkarırım ama unutmam hatırlarım . Derin olanları,çok şey paylaştıklarımı dondurur saklarım,lezzetinin azalacağını bile bile...
YanıtlaSil