Minicik bir bebekle yolculuk yapmak hiç kolay değildir, hatta oldukça zordur……
Suyu, maması, bezi, giysileri, yastığı, örtüsü, acil ilaçları, oyuncakları
derken büyük bir çanta ve bavul ona hazırlanır….. Yolculuk sırasında yanınıza
aldığınız çanta, tıklım tıkış her birinden birer ikişer doludur, ama
içindekiler yol boyunca her zamankinden daha çabuk tükenir…..
Özellikle otobüs, tren, uçak gibi kalabalık ve gürültülü bir ulaşım
aracıyla yolculuk yapıyorsanız eğer bebeğiniz bazen en başından itibaren bazen
de bir süre sonra sıkıldığı için gittikçe dozu artan bir şekilde
huzursuzlanır......
Adeta isyan eder, her türlü
ilgiyi gösterseniz, ihtiyacını karşılasanız dahi bilemediğiniz, dolayısıyla
çözemediğiniz bir nedenden ötürü bir süre sonra cıyak cıyak ağlamaya başlayınca
siz de ne yapacağınızı şaşırırsınız…..
Çocuklarımın bebekliğinde yolculuk yaparken huzursuzlanıp ağladıkları zaman benim de elim ayağım birbirine dolanırdı....
Bebeğim niye ağlıyor, karnımı aç, bi yerimi ağrıyor acaba, ne sıkıntısı var, ben ne yapabilirim diye paniğe kapılırdım....
Bazen ne yapsam susturamazdım, çaresizce “daha ne yapabilirim acaba” diye çevreme baktığımda diğer insanların sert ve acımasız bakışlarından bebeğimin ağlama sesinden rahatsız olduklarını, susturmayı beceremediğim için adeta beni suçladıklarını hissederdim.
Hissetmek ne kelime, bazılarının yüksek volümlü cık cık seslerini duyardım.....
Eminim ki o cık cık yapıp, ters bakış atanlar da bir zamanlar bebekle yolculuk yapmışlardı.....
Balık hafızalarından olsa gerek, o günleri unutmuşlar ve sizi beceriksizliğinden bebeğinin “on/off tuşunu” bulamayan anne olarak suçlar hale gelmişlerdi ne yazık ki.....
Çocuklarımın bebekliğinde yolculuk yaparken huzursuzlanıp ağladıkları zaman benim de elim ayağım birbirine dolanırdı....
Bebeğim niye ağlıyor, karnımı aç, bi yerimi ağrıyor acaba, ne sıkıntısı var, ben ne yapabilirim diye paniğe kapılırdım....
Bazen ne yapsam susturamazdım, çaresizce “daha ne yapabilirim acaba” diye çevreme baktığımda diğer insanların sert ve acımasız bakışlarından bebeğimin ağlama sesinden rahatsız olduklarını, susturmayı beceremediğim için adeta beni suçladıklarını hissederdim.
Hissetmek ne kelime, bazılarının yüksek volümlü cık cık seslerini duyardım.....
Eminim ki o cık cık yapıp, ters bakış atanlar da bir zamanlar bebekle yolculuk yapmışlardı.....
Balık hafızalarından olsa gerek, o günleri unutmuşlar ve sizi beceriksizliğinden bebeğinin “on/off tuşunu” bulamayan anne olarak suçlar hale gelmişlerdi ne yazık ki.....
Benim bebeklerim kocaman oldular çok şükür.......
Ama ne yolculuk yaparken ne de tatilde, bebek ağlamasından veya çocuk sesinden asla rahatsız olmuyorum.....
Ama ne yolculuk yaparken ne de tatilde, bebek ağlamasından veya çocuk sesinden asla rahatsız olmuyorum.....
Ağlayan bebeğin
annesine yardıma ihtiyacı olup olmadığını soruyorum, sakin olmasını derin bir
nefes almasını tavsiye edip rahatlatmaya çalışıyorum. Oyun oynayan çocukları
şefkat ve keyifle seyrediyor, kuş cıvıltısı gibi neşeli seslerini
dinliyorum. Arada laf atıp sohbet etmeye çalışıyorum.....
Sadece kavga ettiklerinde ve birbirlerini hırpaladıklarında müdahale ediyorum, "hıııı ayıp ayıp" diyorum....
Evimiz 2. katta ve yatak odamızın penceresi sitenin çocuk parkı ve spor sahasına bakıyor. Yaz geceleri geç saatlere kadar eğlenen çocuk sesleri arasında huzurla derin uykuya dalıyorum.....
Sadece kavga ettiklerinde ve birbirlerini hırpaladıklarında müdahale ediyorum, "hıııı ayıp ayıp" diyorum....
Evimiz 2. katta ve yatak odamızın penceresi sitenin çocuk parkı ve spor sahasına bakıyor. Yaz geceleri geç saatlere kadar eğlenen çocuk sesleri arasında huzurla derin uykuya dalıyorum.....
Bana göre bebek
sesi ve çocuk sesi umudun, neşenin, geleceğin sesi…..
Can Yücel usta, “Her Şey Sende Gizli” şiirinde der ki;
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin......
Dün gece bir olaya şahit oldum ve bu yazıyı okuyorum şimdi. saat gece yarım gibi yatmak üzereydim. Penceremiz açıktı ve dışardan bir kadının yüksek sesle bağırdığını duydum . tam benim evin önünde kocasıyla arabalarına binenler. kucağında ağlayan bir bebek vardı ve ona öyle kötü bağırıyordu ki anlatamam. benim moralim bozuldu bu duruma. çünkü bağırdığı bebek en fazla 2 aylıktı.
YanıtlaSillohusalık sendromu denen birşeyde var, birşey de diyemiyeceğim ama yatmak üzere çok kötü oldum. Ağlayan bebeğe sabretmek gerçekten çok zor. çünkü arada sırada ağlama değil tabi bunlar. iki yaşına kadar olur olmaz herşeye çok ağlıyorlar, kendi kızımdan biliyorum.
Sevgili Buket hanım,
YanıtlaSilne kadar güzel bir yorum yazmışsınız.......
Ve ben size cevap yazarken kendimi kaptırmışım, öyle uzun yazmışım ki.....
Cevap olarak kalmasına kıyamadım, müsaadenizle sizin yorumunuza atıfta bulunup yeni bir yazı olarak (biraz üzerinde çalıştıktan sonra) yayınlayacağım....
Teşekkürler....
Kucuk bir cocuk ceketine asilip aslancilik oynamak istediginde en ciddi baba bile emekleyip gurlemekten geri durmaz
YanıtlaSil