İki kıtayı kucaklaştıran ve birleştiren güzel İstanbul, aşkların, aşıkların kenti……
Ve İstanbul’u İstanbul yapan simgelerinden biri, dünyada eşi benzeri olmayan, 2500 yıllık gizemli bir tarihe sahip
muhteşem “Kız Kulesi”…..
Yüzyıllar boyunca sevgililerin, manzarasına karşı aşklarını ölümsüzleştirdiği,
romantizmin ilk akla gelen sembolü, geçmişten geleceğe, aşka dair bütün hayallere yol
gösteren "güzeller güzeli kız kulesini" gördüğüm
ilk günden beri hep hayranlıktan ağzım bir karış açık ve başka bir boyuta
geçerek seyrettim karda, buzda, yağmurda, çamurda, sıcakta……
2000
yılında restore edilerek mekân haline geldiğinde öyle çok sevinmiştim ki…..
İstanbul’da
aşık olup evlendiğim adamla, bu kulede romantik bir akşam geçirmeyi hayal etmiştim o zamandan beri….
Ancak bugüne kısmetmiş…..
Hiçbir
bahane bu gecikmeyi hafifletmeyecek ama yıllardır Ankara’da yaşıyor olmanın etkisi,
işler güçler, falan filan fişmekan derken bir türlü gerçekleştirememiştik bu
hayalimi…..
Nihayet hayalim gerçekleşiyor.......
Çünküüüüüüü.....
Bebekliğinden
bugünlere gelmesine sevgi ve gurur duyarak
tanık olduğum, çalışkan, başarılı, iyi kalpli, dünya güzeli bir genç
kızın düğünü var bu hafta..….
Dilerim
çok çok çok çok çok mutlu olsunlar……..
Hayallerimden bahsedip efsanesini anlatmazsam eğer Kız Kulesine ve yaşanan aşklara saygısızlık etmiş olurum....
Yüzyıllardır Kız Kulesi hakkında
birçok efsane anlatılmış……
Ovidius (Hero ile Leandros) Efsanesi, Yılanlı Prenses Efsanesi, Battalgazi Efsanesi en meşhur olanları......
Bana
göre en güzeli, “mutlu son” ile biten Battalgazi efsanesi.....
İstanbul'u kuşatmaya gelen Battal Gazi kuşatmadan bir
sonuç alamayınca Kız Kulesinin önündeki kıyıya karargah kurmuş ve karargah yedi yıl
burada kalmış......
Efsaneye göre, Battal Gazinin bu kadar uzun süre beklemesinin esas nedeni, Üsküdar Tekfurunun kızına aşık olmasıymış..... Üsküdar Tekfuru, Battal Gaziden korkusuna kızını, hazineleri ile birlikte kuleye kapatmış. Şam seferinden sonra Üsküdar'a dönen Battal Gazi, kayık ile kuleye gitmiş ve hem sevdiği kızı, hem de hazineleri alarak Üsküdar'dan atına atlayıp oradan uzaklaşmış......
Efsaneye göre, Battal Gazinin bu kadar uzun süre beklemesinin esas nedeni, Üsküdar Tekfurunun kızına aşık olmasıymış..... Üsküdar Tekfuru, Battal Gaziden korkusuna kızını, hazineleri ile birlikte kuleye kapatmış. Şam seferinden sonra Üsküdar'a dönen Battal Gazi, kayık ile kuleye gitmiş ve hem sevdiği kızı, hem de hazineleri alarak Üsküdar'dan atına atlayıp oradan uzaklaşmış......
"Atı alan Üsküdar'ı geçti" sözünün bu olaydan geldiği rivayet edilir…..
Adı ile müsemma, efsanelerdeki prenseslere atfen
buraya “Kız Kulesi” ismi verilmiş zaten……..
Gidip havasını koklayacağım Kız Kulesinin,
duvarlarına, taşlarına, toprağına dokunup yıllar önce yaşanan aşkları
hissedeceğim….….
Geliyor Boğaziçi’nden doğru,
Bir iskeleden kalkan vapurun sesi,Geliyor Boğaziçi’nden doğru,
Mavi sular üstünde yine,
Bembeyaz Kızkulesi.
“Ziya Osman Saba”