Yeni tanıştığınız veya bir
süre arkadaşlık, komşuluk hatta akrabalık vs. yaptığınız yılların ve yolların
ayırdığı kişileri, sosyal medya aracılığıyla doğrudan ya da dolaylı olarak
(arkadaşlarının profillerinden) takip ediyor musunuz?
Fotoğraflarına bakarak “o eski halinden eser yok şimdi mi diyorsunuz”, şişmanlamış tombul bir teyze mi olmuş sınıfın en havalı kızı ya da kel göbekli bir dede mi olmuş annesinin yakışıklısı......
Şu an yaşadığı hayatın senaryosunu mu yazıyorsunuz yoksa?
Kiminle evli, kaç çocuğu var, eşinin ve çocuklarının isimleri, onların face'leri var mı, (onlara da ziyaret kaçmaz) boşanıp yeniden başkasıyla evlenenler var mı, niye boşanmış acaba, yeni evlendiği kişi nasıl biri, annesi babası hayatta mı, iş yeri arkadaşları, arabasının modeli, evi müstakil mi, eşyaları çok mu gösterişli, yaşam tarzı, siyasi duruşu, ne yer ne içer, hangi şehirlere, ülkelere gitmiş, hangi kıyafetleri giyiyor, kedileri, köpeklerinin fotoğrafları hatta isimleri vs....
Estetik cerrahi ile teşrik-i mesaiyi abartanları tanımakta zorluk çekiyor musunuz?
Kimi siyasi mesaj verme, kimi okkalı sözler geçirme, kimi hava atma
derdinde....
Kimi özlü sözler ve kişisel gelişim testleri linkleri gibi entel paylaşımlar yapıyor kimi saksı çiçeklerini, yaptığı yemeklerin fotoğraflarını ve tarifini paylaşıyor naklen.....
Bütün bu araştırmalardan sonra kendi kendinize eleştirel çıkarımlar yapıyor musunuz?
Kimi özlü sözler ve kişisel gelişim testleri linkleri gibi entel paylaşımlar yapıyor kimi saksı çiçeklerini, yaptığı yemeklerin fotoğraflarını ve tarifini paylaşıyor naklen.....
Bütün bu araştırmalardan sonra kendi kendinize eleştirel çıkarımlar yapıyor musunuz?
Sürekli kendi selfie
fotoğraflarını koyanlara “narsist”, yemek masasındakilere “homini gırtlak” ve eğlenenlere
“eller havaya modunda” gibi….
Genellikle iş dönüşü yemek hazırlığı, sofraya oturma, ev halkıyla sohbet ve diğer günlük rutin ev işlerinin ardından gazeteler ve TV kumanda cihazını elime alıyorum. Çoğumuz gibi......
Bir saat sonra seyredecek bir şey bulamazsam ve uyku saatine daha vakit varsa elime
bir kitap alıp üçlü koltuğa uzanıyorum ve kısa sürede uyuklama moduna geçiyorum
ya da i-ped ile sosyal medyayı turuna çıkıyorum…...
Geçen hafta pür dikkat
bir şekilde arkadaşlarımın arkadaşlarının fotoğraflarını incelerken beni gören
eşim “aaaa sen stalker’lık yapıyorsun, çok ayıp” dediğinde bir an afalladım
hatta utandım…..
Stalker’ın benim bildiğim anlamı “iz sürücü” demekti, bir de Tarkovsky`nin ilk seyrettiğimde
pek anlamadığım çok ağır tempolu, bilim kurgu tadındaki filminin
adıydı…..
Biraz araştırma yapınca öğrendim ki günümüzde stalker’lık, internet ortamında özellikle
facebook hesaplarını “herkese açık”
olarak bırakanların profillerine ve arkadaşlardan
girilerek gizlice izleme yapılmasına, bilgi toplanmasına deniyormuş.
Ancak
stalker’lık yaparken yanlışlıkla arkadaşlık talebi yollama, üç sene önceki fotoğrafını beğenme, gönderisini beğenme gibi salaklıklar yapmamak lazımmış......
İnsanlar gizem ve mahremiyetlerini
kendi elleriyle ihlal edip çok fazla şeyi paylaşıyorlar. Dayımla yemekteyim
diyerek “annelerinin kızlık soyadını”, başarı belgelerini gösterirken “TC
kimlik numaralarını” deşifre ediyorlar farkında olmadan......
Artık yüz yüze sohbet etmenin de
tadı kalmadı, herkes konuşma malzemesi olabilecek her türlü bilgiyi kendi
elleriyle sosyal medyaya koyuyor zaten.
Kim, nerede, ne zaman, kiminle, ne yapmış tastamam biliyoruz.....
Gizlice araştırılmayı beklemiyor insanlar zaten her şeylerini kendileri paylaşıyor. Bunları takip etmek bizim için vakit israfından başka bir şey değil.
YanıtlaSilZamane bir konuya değinmişsin. Bazı kişilerin sosyal medyaya resim koymak için aktivite ( yemek,gezi,spor,v.s.) yaptığını düşünüyorum.
YanıtlaSil