26 Aralık 2016 Pazartesi

İçimdeki Küçük Kız

 





Malumunuz 15 temmuz ve sonrasında yaşananlar, Ülkemizi seven her vatandaşımız gibi beni de derinden sarsıyor….. 15 temmuz gecesinden sonra “ruhumun yetişkin yanı” çok üzüldü, kaygılandı, bazen paniğe kapıldı, hep stresli yaşadı ve çokça düşündü, düşündü, düşündü…..

15 temmuz gecesini Beştepe’de yaşarken kafamda binlerce soru dolaşıyordu, sesler, görüntüler ve düşüncelerle kafam çok karışıyordu. Tepemize bombalar yağarken aklıma neler neler geliyordu. Gariptir ama sabahı görüp göremeyeceğimi, hayatta kalıp kalamayacağımı bilemediğim o korkunç gece de can havliyle aklıma gelen düşüncelerden biri sevgili Ülkemin ismini “developing countries” listesinde gördüğüm zaman hissettiğim öfkeydi. Çünkü gezip görme fırsatı bulduğum “developed countries” birçok avrupa ülkesinde hiçbir şeye gıpta etmemiştim. Her şey burada vardı ve biz  mutluyduk, hem de fazlasıyla….
Ama bu gece bunlar niye oluyordu, yoksa biz ortadoğu ülkesi mi oluyorduk, hayır böyle bir şey olamazdı…..

Aklıma yıllar yıllar önce attığım bir çığlık geldi o hengamenin içinde…..
Eşimin eğitimi için altı aylığına gittiğimiz baltimore şehrinde yaşadığım bir anı canlandı birden. Bir gün inner harbour’da dolaşırken Türkiye’de çalıştığım Bakanlığımızın düzenlediği üreme sağlığı eğitimlerinde sunumlar yapan uluslar arası bir kuruluşun tabelasını görmüştüm ve büroya girip “yeni yayınlar var mı” diye sormuştum görevli kişiye. O da ülkeleri dünya lokasyonlarına göre sınıfladıkları raflarda çeşitli dillerde basılmış kitap, afiş, dergi ve broşürlerin içinden benim için Türkçe basılmış olanları aramıştı ve ortadoğu rafında bulduğu Türkçe dergileri bana uzattığında içimden bir ses “hayır, biz ortadoğu ülkesi değiliz” diye çığlık atmıştı……

Peki “ruhumun küçük kız yanı” ne yapıyor dersiniz??????

Aylardır içimdeki küçük kız suskun. Günlük basit şeyleri konuşmanın ayıp olacağı korkusundan hiç sesini çıkaramadı, küçük şeyleri dert etmedi, kafaya takmadı, sadece zaruri ihtiyaçlarını basit bir şekilde karşılamaya çalıştı. Bir satır bile yazmak içinden gelmedi, aklına yazacak gündelik ıvır zıvır düşünceler, şımarıklıklar gelmedi, gelemedi…..

Şu an ki küçük kız ve yetişkin durumum toptan olarak işte budur……

3 yorum:

  1. Ne olursa olsun moralimizi bozup beklenen oyunlara gelmemeliyiz.Hayat
    enerjimizi bitirip bizi birbirimize düşman etmek amaç.o yüzden
    hayallerimiz, sevinçlerimiz, yaşam zevkimiz daha çok olmalı bence.
    Daha çok yazmalısınız buyüzden..

    YanıtlaSil
  2. Karamsar olmak zor değil, zor olan çılgın bir fırtınadan sonra gökkuşağı gibi gülümseyebilmektir.

    YanıtlaSil

.