Fiziksel
şartlar iyi ve herkes birbirine olumlu davranırken kibar ve nezaketli olmak
kolaydır. Ancaaaaaaak rutin koşullarda en küçük bir aksama olduğunda, karşı
taraftan kaynaklanan bilinçli veya bilinçsiz bir olumsuzlukta
hanımefendiliğinizi koruma kapasiteniz, sūrdürebilme kriterleriniz nelerdir?
Daha açık sorayım, şirrete bağlama süreniz nedir?
Ne gibi durumlar tepenizi attırır, gözünüzü karartır, tahammül sınırlarınızı zorlar, cinlerinizi tepenize çıkarır, kanı beyninize sıçratır, içinizdeki gizli canavarı canlandırır, delirtir, cinnet getirtir, öfkeden kudurtur, sizi bir cadoloza çevirebilir?
Sizi en çok ne sinirlendirir, damarınıza basmak, sizi acıtmak isteyenlere kolay fırsat verir misiniz?
hanımefendiliğinizi koruma kapasiteniz, sūrdürebilme kriterleriniz nelerdir?
Daha açık sorayım, şirrete bağlama süreniz nedir?
Ne gibi durumlar tepenizi attırır, gözünüzü karartır, tahammül sınırlarınızı zorlar, cinlerinizi tepenize çıkarır, kanı beyninize sıçratır, içinizdeki gizli canavarı canlandırır, delirtir, cinnet getirtir, öfkeden kudurtur, sizi bir cadoloza çevirebilir?
Sizi en çok ne sinirlendirir, damarınıza basmak, sizi acıtmak isteyenlere kolay fırsat verir misiniz?
Aaaa
ben hiç bir şekilde, şartta hanımefendiliğimi bozmam mı dediniz. Olabilir
belki. Çok sabırlı, hoşgörülü, görmüş geçirmiş, aşmış bir duruma geçmişsiniz
demek ki, ne mutlu size.
Ancak
ben ne kızlar, ablalar, teyzeler gördüm, aman aman.......
Örneğin
trafikte başka bir araç solladığında, herhangi bir alışveriş merkezinde kasa
kuyruğunda sorun olduğunda, bir restoranda serviste en küçük bir aksama
olduğunda, kuaförde sıra beklerken gibi aslında çok ta önemli olmayan küçük bir
aksiyonda bile cilaları kazınıp altından çıkan "ilk insan"
formatına dönenleri görünce içimden gülesim geliyor. Hani nerde
eğitiminiz, hani nerde statünüz, değerleriniz, inancınız, aile terbiyeniz, kriz
yönetiminiz, soğukkanlılığınız, sabrınız vs. vs.....
Ayıptır
söylemesi, kendimi de yakaladığım oluyor bazen...... Herkes sakinleştikten
sonra hanımefendiliğe gölge düşürmenin utancıyla neden diye sorduğumuzda incir
çekirdeğini doldurmayacak kadar önemsizleşiyor her ne ise. İlle de son sözü ben
söyleyeyim, kapak olsun, ezik kalmayayım ilkelliği olarak yorumluyorum bu
halleri. Oysa sabırlı ve yüce gönüllü olmayı başaran kazanır, bunu bilsek bile
pratikte başarmak zor galiba.
Herşey hikaye diyorum, insanın az önceki kibarlık rolleri mi gerçek, o anda ki öfkeden gözü kararmış, nevri dönmüş halleri mi gerçek.
Herşey hikaye diyorum, insanın az önceki kibarlık rolleri mi gerçek, o anda ki öfkeden gözü kararmış, nevri dönmüş halleri mi gerçek.
Bilemiyorum........
Evet ama herkesin sabır puanı vardır.Hanımefendiliği veya beyefendiliği bu puan belirler.Kiminin puanı düşüktür,gelene geçene sarar.Kiminin puanı yüksektir ve daha spesifik konularda efendiliği zarar görür.Ama illaki herkesin bence bir eşik değeri vardır.
YanıtlaSilSevgili Jasmin,
YanıtlaSilçok güzel demişsiniz "herkesin bir eşik değeri vardır" diye.
Mağrifet bu eşik değerini yükseltmeyi başarabilmek için gayret edebilmekte.
Öğrenilebilir, geliştirilebilir.
Ancak "reality show" kapsamındaki televizyon programlarında kişilerin birbirini acımasızca hırpalamaktan zevk almaları ve buna teşvik edilmeleri umudumu azaltıyor.
Sabırlıyımdır bu yüzden şirrete bağlama sürem oldukça uzundur. Ama patlama noktası çok ağır geçiyor.:D
YanıtlaSilSevgili Melodram,
YanıtlaSiliş hayatında şirrete bağlayanlar kaybediyor. Kazananlar ise ilginçtir ki karşısındakini sinsice ince ince doldurup şirrete bağlatanlar oluyor. Adi bir durum ama şahit olduğum çok olay var. Hatta bu tipler öyle profesyonel çalışırlar ki fark ettiğiniz de çok geçmiş olsun.
Özel hayatımızda ise yemeğin tuzu gibi az miktarda olmasında fayda var....
Valla şeker, dıştan belli etmemeye çalışsam da içimde küfürbaz mı küfürbaz bir ben yaşadığını itiraf edebilirim.
YanıtlaSilYooo... Başkalarının yanında kendimi tutmayı beceriyorum.
Fakat, bazan öyle sunturlu küfürler geçiyor ki içimden, ben bile korkuyorum kendimden:) Anlatılacak gibi değil! Feci!!!! Feciii!!!
Sevgili Hayal Kahvem,
Siliçimizden ettiğimiz küfürler kendi kendimize psikoterapi yöntemimizdir, faydasını görüyorsak sorun yok. Daha ilerisi hoş görmek, boş vermek. Tabii ki bu çok zor.
Başkalarının yanında hanımefendiliğimizi koruyabilecek kriz yönetimi yöntemlerimiz var hepimizin hiç kuşkusuz, mesela ben küserim hemen, önce göz teması kurmam ve ortamı terk ederim. Ve kocaman bir nokta.....
Artık ağzıyla kuş tutsa o insan bitmiştir benim için. Bazen vicdan azabı duyuyorum bu huyumdan ama hanımefendiliği koruma yöntemim bu......
Hımm.. Ben öncelikle bi "hop dedik!" derim yani:)
YanıtlaSil"Hayırdır, bela mı çıkarmaktır niyetin?" derim ikinci...
Bu söylediğimi espri sanıp, gülümser bazan karşımdaki...
Ben de gülerim... Tamam... Biter.
Amaaa... Bazan kapıyı vurur çıkarım valla. Hiiiç eyvallah etmem.
Ya da senin gibi kaşlarımı devirir, suratımı ekşitiverir, gözümden uzak dursun derim:)
Yok ama, düşündüm de yeniden... Ağız dalaşına falan girmem.
Korkarım çünkü zarar vermekten ve kin gütmekten.
Neden biliyor musun? En sevdiğim filmler intikam filmleridir. Tarantino'nun Kill Bill'lerinden, Güney Kore'nin intikam filmlerine kadar.ark Chan-wook Park'ın Oldboy'una kadar... Onlarca kez izlemişimdir. Birinden birini gerçek hayatta oynama kalkıveririm... Aman diyeyim:))