Aralık ayının 21’i, en uzun gece, en kısa gün…..
Size de oluyor mu bilmiyorum, mevsimsel olarak benim duygu durumum değişiklik gösteriyor, yaşama sevincim azalıyor güneşi az gördüğümüz kısa kış günlerinde.....
Adeta hafif bir anestezik koklamışçasına, duygusal olarak kış uykusu moduna geçiyorum. Üzerime bir rehavet hali, uyuşukluk çöküyor, kendimi yorgun hissediyorum, uyuma isteğim artıyor, mızmızlaşıyorum ve en önemlisi tipik bir yengeç olarak zaten alınganım, bu kısa günlerde alınganlığın dozunu artırıyorum…..
Güneş ışığının antidepresan etkisi var kesinlikle,
vücudumuzu, içimizi, ruhumuzu ısıtıyor. Güneş ışığını sömürdüğümüz saatler azalınca
serotonin hormonumuz düşüyor,
melatonin hormonumuz ise artıyor.....
Melatonin ışık etkisiyle
baskılanan, uykuya dalmamızı sağlayan hormonumuz. Yaniiii, bu hallerimizin esbab-ı mucibesi…..
Peki ya günlerin iyice kısaldığı kuzey ülkelerinde
yaşayanlar nasıl geçiriyorlar bu uzun upuzun geceleri. Ülke olarak şanslıyız yine
de……
uyuyarak geçirirdim ben olsam :)
YanıtlaSilSaatli maarif Türk takvimi değil mi o? Bu yıl bende kesinlikle alı cam :) Ve evet sanırım herkese öyle oluyor.
YanıtlaSilYok valla.. Buyrun yaz sizin olsun.
YanıtlaSilSonbaharı, kışı, rüzgarı, soğuğu, ayazı bana bırakın. Bayılırım:)
Ben yazları "yaz uykusu"na yatanlardım.