Depresyondayım,
Unutuldum,
Aldatıldım.
Sevgilimden ayrıldım, çok yalnızım.
Unutuldum,
Aldatıldım.
Sevgilimden ayrıldım, çok yalnızım.
Göksel'in bu şarkısı son
aylardaki durumumu çok güzel anlatıyor. Ancak bir farkla, buradaki
ayrılınan sevgili, "kız
arkadaşlarım" oluyor. Biz kızların hayatında, kız
arkadaşlarımız çok çok önemlidir. Herşeyi paylaşırsınız, sırlarınızı
bilirsiniz, akıllar verirsiniz, sevgilinizi, kocanızı, kaynananızı veya
patronunuzu çekiştirirsiniz, yeni bir haber duyunca hemen telefona sarılır
haberdar edersiniz, yeni bir şeyler alınca hemen gösterirsiniz, abartılı
iltifatlar edersiniz, omuzunda ağlarsınız, kahkahalarla gülersiniz,
eğlenirsiniz, ve daha bir çok şey……
Ancaaaak çok güzel
arkadaşlıklarım var diye düşünürken bir an gelir hoooooop ne olduğunu anlamaz
ve en şaşkın halinizle "yanlış kişileri sevmişim, güvenmişim ve yola
çıkmışım" diye kendinizi hırpalarsınız.Tıpkı yanlış insana aşık olup
ortada kalan ergen kızlar misali, sizde kalıverirsiniz. Sizi en çok inciten, onca
tecrübeye, onca yaşanmışlığa rağmen hala insanları tanıyamamış olmak. Aptal
yerine konmaktır. Bu sizi çok acıtır çooooook.
*
* * *
*
Einstein'ın "Aptallara
göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil başta
olmak üzere sekizden fazla kategoriye ayrılırlar. Halbuki olay bu kadar
komplike değildir. İnsanlar sadece ikiye ayrılırlar: İyi insanlar ve kötü
insanlar." sözleri düne kadar benim için çok anlamlıydı
. Bugün şöyle düşünüyorum;
"ben kesinlikle hiç bir şeyi ikiye ayıramayacak kadar aptalım ve
günümüzde iyi insanların varlığından şüphem var".
İnternette iyi insan ne
demek diye sorunca aşağıdaki cevapları buldum.
- İyi insan, kendi kişiliğini hiçe sayarak
başkalarını mutlu eden çoğunlukla da saf olan insandır, günümüzde pek fazla
bulunmaz Çünkü pek çok durumda kötü olmak iyi olmaktan daha kullanışlıdır.
- İyi bir insan olmak için zekaya gerek
yoktur. Lakin kötülük için zeka elzemdir ve zekaya sahip herkes bir gün
mutlaka kötülüğe meyledecektir. Bu sebeple iyi insan olmak neredeyse
imkansızdır. Elbet bir yerde birilerinin canı yakılacaktır.
- Kaybetmeye mahkum insandır... hayatın diziler
ve filmler gibi olmadığını kavrayana kadar iş işten geçmiş olur... Her zaman
iyi olmak her zaman kaybetmektir... Hayat kötülüklere karşı kötülükle mücadele
verenlerin cennetidir... İyiler ise öbür dünya içindir...
- İyiler hiçbir zaman kazanmaz bu dünyada,
iyilerin tek kazançları rahat olan vicdanlarıdır. Vicdan iyinin boynundaki bir
halattır. Kötüler o halattan yakalayıp istediğini yaptırır iyiye.
*
* * *
*
Böylesine insanların iyi
olma ihtimalinden umudunuzu kestiğinizde, kırıldığınızda; kendinizi koruma
refleksiyle kalbinizin sarayından, tahtından bir çok kişiyi atıp kalbinizi
boşaltıyorsunuz. "Ben nerede yanlış
yaptım" sorusu beyninizi kemiriyor. Başkalarına kötü oldukları için
kızmıyorsunuz da kendinize aptal olduğunuz için kızıyorsunuz maalesef.
Bu arada Göksel'in şarkısı
devam ediyor.
Kimseye kızamadım,
Kimseye küsemedim.
Sonunda kendime küstüm,
Sonunda hayata.
Kimseye küsemedim.
Sonunda kendime küstüm,
Sonunda hayata.
Bu şarkı gibi damardan
depresyon şarkıları buluyorsunuz. Feridun Düzağaç'tan;
Yağmurlarım yağmaz oldu düşlerim kurudu,
Çatladı topraklarım ekinim soldu,
Dipteyim.
Sondayım.
Depresyondayım.
Ve tabii ki Nükhet Duru alıp iyice uzaklara gõtürüyor.
Sondayım.
Depresyondayım.
Ve tabii ki Nükhet Duru alıp iyice uzaklara gõtürüyor.
Anlayamam kederimi,
Bir ateş yakar tenimi,
İçim dar bulur yerini,
Gönlüm dağlarda dolanır.
Bir ateş yakar tenimi,
İçim dar bulur yerini,
Gönlüm dağlarda dolanır.
Ne bir dost, ne bir sevgili,
Dünyadan uzak bir deli,
Beni sarar melankoli.
Dünyadan uzak bir deli,
Beni sarar melankoli.
*
* * *
*
Bu depresyonlu halimi çok
sevdim. Bir süre burada kalmak beni dinlendirecek galiba. Çünkü eski çalışkan, dinamik,
sürekli koşuşturan, güleryüzlü, kıpır kıpır ve sevgi kelebeği halimden eser
kalmadı. Nihayet ağırbaşlı, somurtuk,
mızmız ve sessiz bir insan oldum.
Finali İbrahim Tatlıses'le
yapıyorum.
O eski halimden eser yok
şimdi,
Izdırap içinde yorgunum şimdi,
Izdırap içinde yorgunum şimdi,
Tutun kollarımdan düşerim şimdi.
Yalnızım dostlarım yalnızım yalnız.
Yalnızım dostlarım yalnızım yalnız.
* *
* * *
Bende birgün bunları
unutacağım, aptallığa varan derecede arkadaşlarıma değer verdiğim ve güvendiğim
için, çok kızdığım “kendimi”
affedeceğim. Belli mi olur belki ama belki
diyorum, beni çekemeyen, beni kandıran, bana yalan sõyleyen, bana kazık atan,
beni salak yerine koyan, beni üzen, beni depresyonların dibine atan onları,
o kalleşleri de affederim? Mi acaba.
Schiller ne demiş; Affetmek ve
unutmak iyilerin intikamıdır.
Ben iyi miyim?