24 Aralık 2014 Çarşamba

Teşbihte "Tespitte" Hata Olmaz





Tespit 1: Dostlarını ve sevdiklerini sahiplenme, sorumluluğunu alma, kol kanat germe, gerektiğinde onlar için risk alabilme reaksiyonu genetik bir özelliktir. Sonradan kazanılmaz. Az bulunur. Tıpkı mavi gözlü olmak gibi. 
Nasıl ki mavi gözlü olmak, kahverengi gözlü olmaya göre bir üstünlük değilse bu cengaver ruhlu olma özelliği de aslında ne üstünlüktür ne de eksiklik. Ama ne yazık ki bu özelliği taşıyanlar bunu bir mağrifet zannederler maalesef. Tıpkı benim gibi. Kendilerinin gözlerini kırpmadan her zaman yaptıkları bu davranışı dostları onlara yapmadığı zaman çok şaşırırlar. Adeta yıkılırlar. Oysa doğuştan gelen genetik özellikler asla değişmezler sadece mavi renkli lens takılması gibi bazıları ....mış gibi yapabilirler, kandırabilirler.........

Tespit 2: İnsanların özellikle bir anda şan, şöhret, para, yetki veya mevki, makam sahibi oldukları zaman nasıl davranacaklarını önceden kestirmek imkansız bir öngörü. Çünkü tecrübeyle sabit bir çok hikaye var. Bir bakarsınız ki halim selim, efendi, kibar, sevimli bulduğunuz herhangi biri bu durumlardan birine zırnık kadar sahip olduğu zaman bir anda metamorfoza uğrayıp kendinden nefret edilir bir hale geliyor. Eski dostları onları tanıyamaz ve  "nasıl yani, kaç yıldır tanıdığımı sandığım kişi bu insan  olamaz" diyebilirler. Ruhumuzun içinde saklı duran ve fırsat bekleyen bu durumu dinazor yumurtasına benzetiyorum ben. İçinden çıkan kocaman  otobur, faydalı ve sevimli bir dinazor da olabilir, etobur, korkunç ve yok edici bir canavar da.

Tespit 3: Başkasının ipi ile kuyuya ineceğinize kendi ipinizle dağa tırmanın.
Başkasının ipi ile dibini görmediğiniz ama suyu olan bir kuyuya, su almak için inip suyu kovaya doldurup yukarı gönderdikten sonra yukarıdan ipin çekilip suyun veya çamurun içinde kalacağınıza; bir dağcı gibi yükseklere tırmanırken kendi çivinizi, kendi ipinizi kullanırsanız veya ekip olarak birlikte çivi ve ip kullanırsanız amacınıza daha zor ulaşırsınız belki ama hem kendinize hem de yola çıktıklarınıza daha çok güven duyarsınız.

Tespit 4: Bazı insanlar canlarını sıkan daha sonra lüzumsuz bulacakları bir konuya gereğinden fazla zaman ayırırlar, adeta beyinleriyle geviş getirirler. Israr etmeye gerek yoktur bazen. Böyle durumlarda bekleme yapmadan yürümek, hayata devam etmek en iyisi. Bir kapı kapanınca yenisi açılabilir. Ve şükretmek, şükretmek lazım..........

4 yorum:

  1. Merhaba Doktor Hanım,

    "Dostlarını ve sevdiklerini sahiplenme, sorumluluğunu alma, kol kanat germe, gerektiğinde onlar için risk alabilme reaksiyonu genetik bir özelliktir. Sonradan kazanılmaz. Az bulunur. Tıpkı mavi gözlü olmak gibi. " diye yazmışsınız ya... Siz bir bilim kadınısınız. Böyle diyorsanız, doğruluk payı çoktur:)
    Bana çok şaşırtıcı geldi... Bu konuyu düşünmeliyim.

    Hayal kırıklıklarımı, aynı acı yemeği yemek gibi seviyorum. Tokatlıyor, silkeliyor, mide bulandırıyor, yürek ağrısı veriyor... Daha fenası masum duygularımı yok etmeye başlıyor. Direniyorum. Ne bileyim? Dünyayı güzellik kurtaracak. Her şey bir insanı sevmekle başlar, sözünü biliyorum ya... Güvenmeye, inanmaya devam ediyorum:)


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Hayal Kahvem,
      İkinci paragrafına bayıldım. Altına imzamı atabilirim. Sevmeden, güvenmeden ve inanmadan yaşamak bir kabus olsa gerek. Labirentteki fare gibi hisseder insan kendini.
      Olgunlaşmak için böyle küçük sarsıntılar faydalı bile oluyor. Tıpkı geçirdiğimiz ölümcül olmayan enfeksiyonların etkeniyle vücudumuzun savaşı sonucunda bağışıklığımızın güçlenmesi gibi.
      Ama iyi yürekli, sevgi dolu, pozitif enerjili ve yüce gönüllü dostlarımızı da Allah yanımızdan eksik etmesin.

      Sil
  2. Tespitlerindeki hata sıfır olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Jasmin,
      Hatasız kul olmaz. Bu tespitler yaşanmışlıklarla ortaya çıktığı için kıymetli. Bazen kendi hatalarımız bazen de başkalarının hataları ve yaşanan sıkıntılar bizleri olgunlaştırıyor. Allah hepimizi iyi yürekli insanlarla karşılaştırsın........

      Sil

.