Çok küçüktüm. Aynı sokakta
oturduğumuz teyzem bir gün aniden hastalandı. Kanaması vardı ve ağrıdan
kıvranıyordu. Eniştem hemen hastaneye götürdü ve döndüğünde güzeller güzeli
teyzemin rengi iyice solmuştu, günlerce yorgan döşek yatmıştı. Annemle fısır fısır
konuşmalarını gizlice dinlemiştim.
Hastaneye kaldırılmadan
bir gün önce kürtaj diye bir şey
olduğunu ve parça kaldığı için kanamasının devam ettiğini öğrendim. Annem ona, bu yüzden bir gün öleceksin, diye çok kızıyordu. Bu ilk kürtajı değildi çünkü,
son da olmadı.
Yaşadığımız şehirde
sadece kürtaj yaparak meşhur ve zengin olmuş (kazıyıp kazanan) bir doktora
gitti bir kaç defa daha. Böylece gebe kalıp kalıp bebeği
istemeyince kürtaj olunduğunu öğrendiğimde henüz ilkokuldaydım. O yıllarda isteyerek küretaj kanunen yasaktı
aslında ve yetersiz muayenehane koşullarında, kanundan
korkmadan kaçak olarak küretaj yapılıyordu ve kimbilir kaç kişi teyzem gibi
olmuş belki de hayatını kaybetmişti. Teyzemin de, yasadışı yollarla isteyerek yaptırdığı küretajları ve kanamaları
nedeniyle ölümden döndüğünü çok sonraları öğrenmiştim.
Teyzem isteyerek küretaj olduğu
için, sonraları çok acı çektiğini söylemiş anneme. Rüyalarına girmiş. Gecelerce uykusuz kalmış. Çok
genç ve cahildim diye kendini avutmaya çalışmış. Elbette, eğitimli bir
profesyonel tarafından duygusal
açıdan sağlıklı olma durumu değerlendirilmeden, doğru danışmanlık verilmeden
isteyerek küretaj, bir doğum kontrol yöntemi gibi sunulmuş teyzeme.
Teyzemin bu
yaşadıklarından etkilenmiş olmalıyım ki, Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, konu ile ilgili birçok hizmet içi kursa
(rahim
tahliyesi “küretaj” kursu
hariç) katılarak rahim içi araç ve diğer modern yöntemleri uygulama ve
eğitim verme yetkisine sahip oldum. Aile Planlaması Eğitim Merkezlerinden birinde çalıştım, kadınları bilgilendirdim.
Özellikle bekar bireylerin istemeden gebe kalma
durumlarında “bireyin sosyal yönden zor, çaresiz ve riskli durumda kalma
olasılığı” nedeniyle isteyerek küretaj bazen kaçınılmaz olabilir. İsteyerek
küretaj olma seçeneğini kullanmış vicdan azabı çeken kadınların şahidi bir
doktor olarak; “isteyerek küretaj çaresiz bir durumda başvurulacak ve
asla alışkanlık haline getirilmemesi gereken bir tıbbi operasyon olarak
algılanmalı ve uygulanmalı” diye düşünüyorum.
Gebeliğin
sona erdirilmesi işlemi olan isteyerek
küretaj öncesinde ise, “annenin
sağlığının” Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)
anayasasında belirtilen sağlık tanımına göre bedensel olduğu kadar ruhsal
ve sosyal yönlerden tam bir iyilik
hali içinde olup olmadığının değerlendirilmesi önerisinde bulunmak istiyorum.
Burada bir hekim olarak şu gerçeğin
altını mutlaka çizmek istiyorum. Hem anne hem de bebek sağlığı açısından iki
gebeliğin arasının en az iki yıl
olması çok önemlidir. Gebelik aralığı iki yıldan kısa olan annelerde, gebelikten
fiziksel olarak yıpranma nedeniyle kansızlık,
beslenme bozuklukları, doğum zorlukları, kanamalar, toksemi ve
enfeksiyonlar sonucu ölümler artmaktadır. Dünya Doğurganlık Araştırmasına (World Fertility Survey) göre, iki yıldan daha
az aralıklarla doğan bebeklerin ölme riski iki yıl ve daha fazla aralıklarla
doğan bebeklere göre ortalama iki kat daha fazladır. Bebekler yaşamın ilk
yılında düşük doğum ağırlığı, beslenme bozuklukları, özürlü doğumlar, annenin
ilgi azlığı gibi nedenlerle ölmektedir.
Günümüzde gebeliklerin arasının açılması ve istenmeyen gebeliklerin önlenmesi için uygulaması ve ulaşması çok kolay birçok modern aile planlaması yöntemi vardır.
Aile
Planlamasının Tanımı;
Bireylerin;
© istedikleri
zaman
© istedikleri
kadar
© bakabilecekleri
© sevebilecekleri kadar çocuk
sahibi olmalarıdır.