22 Mart 2018 Perşembe

Yeni Yorgan Al O Zaman……

.


 
 

Atasözlerimizin çoğu yüzyıllardır geçerliliğini koruyor. Hepimiz içinde olduğumuz birçok durumu açıklamak, yol almak, kıssadan hisse çıkarmak için sık sık onlara başvuruyoruz.
Lakin günümüzde teknolojinin ilerlemesi, üretimin ve tüketim malzemelerine ulaşımın artması gibi nedenlerle bazı atasözlerini tarihin tozlu raflarında saklamak gerekiyor.
Misal; “ayağını yorganına göre uzatmak”……
 
 
 
 
 
 
Açıklayayım hemen, şöyle ki.....
Eskiden yorganlar yünden yapıldığı için (masallardakiler kuş tüyünden) maddi manevi çok kıymetliydi, çoğunlukla evler sobalı olduğundan yün yorgansız ısınamazdı hiç kimse. Kızlar evlenirken rengarenk satenlerle süslenmiş yün yorganları çeyizlerinde getirirdi.
Çeyizlik yorganlar, ömür boyu kullanıldığı için yaz gelince temizliğini, bakımını yapmak gerekirdi. Ailenin hatta tüm mahallenin kadınları toplanır, balkonda,  terasta, bahçede, dere kenarında hatta sokaklarda şenlik halinde yorganlar sökülür, soğuk sularla (sıcak olursa yün keçeleşir) yünler yıkanır, sularının süzülebileceği bir yerlere asılır, daha sonra hafif nemliyken hallaç yapılır (kabartılır), tekrar kurutulur ve aynı yünler aynı yorgan bezine (astarlık ya da mitillik bez) koyularak dikilir kışa hazırlanırdı.
Yorgan bezi de her yıkamada çektiği için yorganın boyu kısalırdı herhal…..
Bu durumda soğuk kış gecelerinde üşümemek için ayağını yorganına göre uzatmak zorunda kalırdı insanlar….. 
 

 
Peki şimdi durum nedir??????
Bir kere evlerin çoğu kaloriferli, kışın soğuğu evlerde fazla hissedilmiyor bile. Elyaf yorganlardan daha sağlıklı diye bambu yorganlara geçildi çoktan. Bu yorganları yılın her mevsiminde otomatik çamaşır makinelerinde yıka yıka kullanabiliyorsunuz.
Ayrıca yorgan boyları da kullanacak kişinin boyuna göre satın alınabiliyor "battal boy" bile var…..
Demem o ki; artık ayağınızı yorganınıza göre uzatmak için iki büklüm yatmak zorunda değilsiniz. Baktınız yorgan kısa geliyor, boyunuza uygun yeni bir yorgan satın alabilirsiniz….
Kıssadan hisse; her şeyde daha büyük düşünebilirsiniz, ben kimim ki, bu benim boyumu aşar, yapamam, başaramam demeden daha çok çalışıp hayallerimize ulaşabiliriz……
 

 

İletişimde Çay ve Kahvenin Anlamı

.
 
 
 
 
Evimize, ofisimize gelen misafirlerimize eğer çay ikram ediyorsak o kişiyi kabul edip olumlu iletişim kurmak istediğimizi göstermiş oluyoruz. Misafirimizin de çay içme teklifimizi kabul etmesi ve çayı içmesi bilmukabil duygular içerisinde olduğunu bize hissettirir. Çay günceldir, içimizi ısıtır, bizi mutlu eder....

Peki ya kahve ikramı.

Kahve bir rütbe daha üst makamdadır, daha değerlidir. Bir bardak çaya nispeten pahalı ve kişiye özel hazırlanır. Sade, orta, şekerli vs. Sunumu daha bir özen ister. Daha yaşlı, önemli ve de değerli misafirlere ikram edilir. Ama çaya göre biraz ciddiyet vardır. Çekince vardır.

Kız isteme törenlerinin baş rolündedir. Damat adayına özel olarak tuzlu, biberli yapılabilir.

Osmanlı, dibek, damla sakızlı ve menengiç kahveleri gibi klasik kahveye alternatif olarak çeşitli aromalarda, kafeini düşük olması dolayısıyla "kan basıncını zıplatmayan"   kahveler ise çok daha özel misafirler için saklanır......

Çay da, kahve de misafirperverliğimizin göstergesidir ve güzel iletişim kurmak için çok önemlidir vesselam…..